Arşiv
Sinema Sinema
Jagten (The Hunt / Onur Savaşı) [Thomas Vinterberg – 2012]
Filmekimi’nde izlediğim bu Danimarka filmi gerçekten senenin nadide kaliteli yapımlarından. Dogma 95’ten bize miras kalan Thomas Vinterberg ile Avrupa’nın sayılı aktörlerinden Mads Mikkelsen’i buluşturan film, bir iftira vakasını anlatıyor. Bir anaokulunda çalışan, boşanmış ve çocuklu Lucas’ın, o gün ondan yüz bulamayan bir çocuğun cinsel istirmar iftirasına maruz kalması ve ardından toplum tarafından uğradığı linçi izliyoruz. Başından sonuna kadar soluk bile almadan, biraz da Lucas’a yapılanlara kızarak ve hatta sinirlenerek izlediğim film, gerçekten şahane bir drama. Vinterberg’in ne önemli bir yönetmen olduğunu ve Mikkelsen’in de Cannes onaylı performasının ne kadar çarpıcı olduğunu görmek için bile izlenir.
Daha fazlasını oku…
Son 2 Ayda İzlediklerim
Film izleme alışkanlığının tıkandığı bir yılı geride bıraktık. 2010, neresinden bakılırsa bakılsın fiyasko bir yıl olarak hafızalara kazındı. 2010 yılı içerisinde çıkan birbirinden iddialı filmler yerlerde süründüler. Bırakın kaliteli bir yapımı, vasat bir filmi bile yere göğe sığdıramaz olduk. Çünkü zaten bir elin parmaklarını geçemeyen kaliteli filmlerden sonra, sinemaya hasret kimseler vasat filmlerden medet ummaya başladılar.
Veeeeeeeeeeeeee Action
Son 2 haftada daha taptaze olan 4 tane aksiyon filmi izledim. Bilerek izlediğim bir sıra değildi, öyle denk geldi. Ama ilginç tarafı, yeni nesil aksiyonların nasıl olup olmaması gerektiğinin bir şemasını oluşturmasıydı. O yüzden kronolojik (izlediğim) sırada değil, belirli bir yapı içinde filmlere bakmaya çalışacağım.
İlk filmimizin adı The Spirit. Film, ünlü bir çizgi-roman uyarlaması, üstelik uyarlayan da Frank Miller. Evet, Miller sağlam çizgi-roman çizerlerinden biridir ama bu sefer Will Eisner’ın eserini uyarlıyor. Filmden beklentiler büyük, bunun da 2 nedeni var. İlki Miller’ın kendi eseri olan ve Robert Rodriguez ile beraber yönettiği Sin City. Malumunuz film, çizgi roman uyarlamalarına yepyeni bir soluk getirmişti. İkincisi ise Miller’ın sadece ‘çizen’ ünvanıyla yetindiği 300 ki o da belli bir heyecana sebebiyet vermişti (Filmin harika bir DVDsi çıkmış, hayranlarına duyurulur). Şimdi siz böyle bir adamdan alalade bir film bekleyemezsiniz lakin The Spirit pespayenin önde gideni. Ne bir heyecan, ne bir aksiyon hareketi, ne bir nükteli monolog. Sıfır artı sıfır, elde kalmış sıfır. Filmde Eva Mendes ile Scarlett Johansson ablalarım var bir de ama Mendes’in 5 saniyelik nüryan görüntüsü dışında bir artı da yok. Demek ki neymiş, color correction ile film çekilmiyormuş!
Daha fazlasını oku…
Son Yorumlar