Arşiv
Gaziantep İzlenimleri – III
Pazar sabahı biraz daha sıcak bir Gaziantep bulduk karşımızda. Kaldırımlardaki karlar/buzlar neredeyse tamamen erimişti. İki stresli adam olarak önce, akşam kaybolmamak adına Havaş’ın yerini bulmak istedik. Çünkü havaalanına tek toplu taşıma kendileri, kaçırdın mı bitti! 😀 (ya da taksiye bayılacaksın) Emniyet Müdürlüğü’nün arkasındaki bir sokakta Havaş’ı bulunca içimiz rahatladı. (Antep tipik bir Anadolu şehri olarak, tüm devlet daireleri yan yana!) Ondan sonra kahvaltıya hazırdık. Bir önceki günün tavsiyesi üzerine Aşina’ya gittik. Birer yuvalama ısmarladık ve afiyetle içtik. Gerçekten çok güzel bir çorba, hafif ekşili. Anneannem bazen yapar zaten de bu suyundan mıdır nedir, farklıydı. 😀 Ardından dayanamayıp bir porsiyon baklava istedim. Gayet güzeldi o da, İmam Çağdaş’tan bir tık altta olsa da.
Aşina’daki yuvarlama
Yedik içtik, müze vaktidir artık. Bayazhan’ın üst katında bulunan Kent Müzesi’ne gittik. Giriş 1 TL, onu da sesli kılavuz için alıyorlar. Gaziantep hakkında ne varsa bulabileceğiniz bir yer. Tarihinden, Kurtuluş Savaşı savunmasına, baklavasından el sanatlarına, sosyal hayatından sanayisine. Gayet güzel hazırlamışlar, takdir ettim. Oradan çıkınca da Bakırcılar Çarşısı’nı şöyle bir dolaştık. Gerçi pazar olduğundan çoğu dükkan kapalıydı ama olsun. Zaten turizme yönelik yapılmış, bakırcıların yan yana ve karşılıklı dizildiği bir sokak. Otantikliğinden gayrı pek özelliği pek yok. Daha fazlasını oku…
Gaziantep İzlenimleri – II
Bir öncek yazı, Zeugma Müzesi’nde noktalanmıştı. Çıkınca şehir merkezine doğru geri yürüdük. Merkeze ulaşmadan stadın hemen yanında konuşlanan ve dışarıdan alâlâde gibi bir yer gözükmesine rağmen aslında gayet ünlü olan Ciğerci Mustafa’ya girdik. Adı üzerinde ciğerci olan bir mekanda ciğer ısmarladık. Biz demeden bol karışık salatamız geldi. O kadar acıkmışız ki salataya daldık direkt. Ardından kalın pide üzerinde iri iri doğranmış ciğerler geldi. Gerçekten çok iyi bir etten yapılmış ve gerek görünümü gerekse tadıyla sizi doyuran bir ciğer bu. Ama esas şoku hesabı öderken yaşıyorsunuz. Sadece 7.5 TL tutuyor bu güzel tat, içecek dahil! Çıkışta hesap hakkında bayağı geyik çeviriyoruz Ozan ile!
Oradan Ozan ile “İlk baklavamızı yesek mi?” diyoruz ama ben önce yol üzerindeki kaleye bakalım diyorum. Sonuçta devlet dairesidir, erken kapanır malumunuz. Kaleye girmek için niyetlenirken güleç yüzlü güvenlik görevlisi karşımıza çıkıp kalenin kapalı olduğunu belirtiyor. Meğerse 3 hafta önce bir gece, kalenin girişindeki köprü çökmüş. Bu yüzden de kale belirsiz bir süreliğine kapalıymış, köprünün tamirinin de ne zaman yapılacağı belirsizmiş. Görevliyle Antep yemekleri hakkında biraz daha konuştuktan sonra, artık vazgeçilmez olanı gerçekleştirmek üzere baklava yemeye gidiyoruz. Hedef İmam Çağdaş.


Son Yorumlar