Başlangıç > gezi yazısı, mekan, yemek > Gaziantep İzlenimleri – II

Gaziantep İzlenimleri – II

Bir öncek yazı, Zeugma Müzesi’nde noktalanmıştı. Çıkınca şehir merkezine doğru geri yürüdük. Merkeze ulaşmadan stadın hemen yanında konuşlanan ve dışarıdan alâlâde gibi bir yer gözükmesine rağmen aslında gayet ünlü olan Ciğerci Mustafa’ya girdik. Adı üzerinde ciğerci olan bir mekanda ciğer ısmarladık. Biz demeden bol karışık salatamız geldi. O kadar acıkmışız ki salataya daldık direkt. Ardından kalın pide üzerinde iri iri doğranmış ciğerler geldi. Gerçekten çok iyi bir etten yapılmış ve gerek görünümü gerekse tadıyla sizi doyuran bir ciğer bu. Ama esas şoku hesabı öderken yaşıyorsunuz. Sadece 7.5 TL tutuyor bu güzel tat, içecek dahil! Çıkışta hesap hakkında bayağı geyik çeviriyoruz Ozan ile!

Oradan Ozan ile “İlk baklavamızı yesek mi?” diyoruz ama ben önce yol üzerindeki kaleye bakalım diyorum. Sonuçta devlet dairesidir, erken kapanır malumunuz. Kaleye girmek için niyetlenirken güleç yüzlü güvenlik görevlisi karşımıza çıkıp kalenin kapalı olduğunu belirtiyor. Meğerse 3 hafta önce bir gece, kalenin girişindeki köprü çökmüş. Bu yüzden de kale belirsiz bir süreliğine kapalıymış, köprünün tamirinin de ne zaman yapılacağı belirsizmiş. Görevliyle Antep yemekleri hakkında biraz daha konuştuktan sonra, artık vazgeçilmez olanı gerçekleştirmek üzere baklava yemeye gidiyoruz. Hedef İmam Çağdaş.

2013-01-12 15.58.30

İki katlı ve eski tarzda, ahşap bir dekorasyonu olan bu dünyaca ünlü restaurant, 2. kattaki kuşlarının sürekli cıvıldamaları ile de ünlü. Daha kapıdan girer girmez sizi gönderilmeye hazır bir sürü baklava tepsisi karşılıyor. Oturunca direkt birer porsiyon baklava sipariş ediyoruz. Üçer dilim geliyor. Görüntüsü, kokusu, ısırırken çıkardığı sesi ve tabii ki tadı EFSANE! Dünyanın en iyi baklavası demem, hiç de hafif bir tabir değil. Asla baymayan, çatlayana kadar ilelebet yenebilecek bir baklava bu! Fiyatı da gayet iyi! 😀 Porsiyonu 8 TL’cik! Bir baklava 2 TL’den pahalı yani. Eeeee, ne demişler, gülü seven dikenine katlanır!

Ertesi gün yine gelmek üzere ayrılıyoruz. Bir müzeye daha gidelim, diyorum ve Emine Göğüş Mutfak Müzesi’ni seçiyoruz. Çarşı içindeki eski bir Antep evi, müzeye dönüştürülmüş. Girişi 1 TL. Bu iki katlı evde, Antep mutfağı ile ilgili her şey mevcut. Eski bir mutfak; tüm mutfak aletleri; yemeklerde kullanılan sebze, baharat, et vb. malzemeler; yemeklerin pişirilişi; yemek kültürü; yerel olarak ‘sahre’  denilen piknik kültürü; tabii Antep yemekleri hakkında detaylı bilgiler… Müze içindeki görevliler ile de sohbet ediyoruz. Onlardan Aşina adlı bir mekan önerisi alıyoruz. Ayrıca müzenin, eski Antep yemeklerini sunan bir lokanta açmak üzere olduğunu da ekleleyim.

Çıkışta şöbiyet yemek üzere Zeki İnal’a yönleniyoruz. Duyduğumuza göre dünyanın en iyi şöbiyeti de burdaymış! Ama büyük bir hayal kırıklığı bizi bekliyor. Dükkana girince hiç şöbiyet kalmadığını ve kapatmak üzere olduklarını öğreniyorız. Saat sadece 17.30 ama! Tabii serzenişimiz hiçbir işe yaramıyor. Üstelik pazar da kapalılarmış. Desenize şöbiyet yemeden döneceğiz Antep’ten. Siz siz olun, yolunuz Antep’e düşerse çok geçe kalmadan Zeki İnal’a uğrayın.

Ardından Öğretmenevi’ne dönüyoruz, dinlenmek üzere. 8’e gelirken de tekrar çıkıyoruz. Bayazhan’a gidiyoruz. Burası 100 yıllık bir han. 10 yıl önceki restorasyonunun ardından alt katı lüks lokanta ve bar, üst katı ise Kent Müzesi olarak hizmet veriyor. Mekandaki yerimize oturunca, bir küçük rakı ve mezeler söylüyoruz. Ardından birer kebap tabii. Ben parça etli Ali Nazik alıyorum, Ozan ise simit kebabı alıyor. Her şey gayet güzel, bu şık lokantada. Cumartesi gecesi biraz içmek ve kaliteli yemek için galiba Antep’teki tek seçenek. Fiyat adam başı 70 TL geliyor.

12012013446

Bayazhan’daki sıcak geceden sonra buz gibi bir hava bizi bekliyor dışarıda. Hemen otelimize girip yatıyoruz. Bu arada Öğretmenevi’ne değinmek gerekirse, Antakya ve Adana’kilere kıyasla daha kötü bir işletme var. Bilhassa banyosu gayet kötü, sıcak suyu çok zor akıyor, aksa da pek ısınmıyor. Ama çok merkezi ve fiyatı da 40 TL gibi uygun bir fiyat.

Son yazıda: Yuvarlama, Kent Müzesi, İmam Çağdaş’ta Ali Nazik, Tahmis Kahvehanesi, kapalı lokantalar ve dönüş!

  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: