Arşiv
Bir Ticaret Kavmi Ülkesi: Lübnan – II
Beyrut’tan denizi takip ederek kuzeye doğru 34 km gittiğinizde Byblos sizi karşılıyor. Kasabanın yeni adı Jabil olsa da, her yerde tarihi adı olan Byblos biliniyor. Burası 10000 yıllık tarihi bir kent. Tarihi kalıntılar müze haline getirilmiş gayet geniş bir alanda bulunuyor. Bu kalıntıların çevresi ise turistik bir merkez. Çok şirin bir limanı, cafeleri, restaurantları, Arnavut kaldırımlı sokaklı çarşısı bulunuyor. Biz de arabamızı kentin girişine park ederek arşınlamaya başlıyoruz kaldırımları. Turistik dükkanları biraz geçince karşımıza müze geliyor.
Byblos’un güney tarafı, kocaman bir plaj var
Byblos Çarşısı
Müze, eski Byblos kentinin tamamını kapsıyor. Oldukça geniş bir kent. Rahatlıkla gördüğüm en büyük antik kent olduğunu iddia edebilirim. Her yerde çeşitli kalıntılar var. Finikeliler bu kenti, Beyrut’tan da önce ana ticaret limanı olarak kullanıyormuş. Mısır ile yoğun ilişkisi varmış. Tabii başta Anadolu olmak üzere diğer Akdeniz limanları da bu trafikte vardır. Dolayısıyla geleni gideni bol, zengin ve kültür düzeyi yüksek bir antik kent. İlk alfabelerden olduğu söylenen Finike Alfabesi de buradan çıkma. Hal böyle olunca kent de büyümüş, her ne kadar şu an sadece ana kale ayaktaysa da, diğer kalıntıları görmek mümkün. Tabii kent, yüzyıllar boyunca kullanılmış. Hatta kaleyi en son Osmanlı, garnizon olarak kullanmış. Şu anda bile arkeolojik alan çevresinde yoğun biçimde yerleşim mevcut. Daha fazlasını oku…
Yazı Arşivim
Son Tweetler
- Hayatı farklı ve güzel kılan detaylardır: Bir bakış, bir mimik, bir dokunuş… Das Mädchen und die Spinne sıradan bir… twitter.com/i/web/status/1…--- 1 week ago
- Son 1 aydır Barış Manço’nun Cacık şarkısını, 12 Eylül’e atfen yaptığını düşünüyorum. Araştırma yapmadım, kimseden d… twitter.com/i/web/status/1…--- 1 week ago
- Sessizlik (1963) üzerine düşününce çarpan klasiklerden. Bergman konudan ziyade sessizliğin manasına, ışık-gölgenin… twitter.com/i/web/status/1…--- 1 week ago
- İstanbul’un bilinmeyen cevherlerinden Sadberk Hanım Müzesi, kompakt arkeoloji bölümü ve Osmanlı zamanı ev eşyaları,… twitter.com/i/web/status/1…--- 1 week ago
- Ikiru (1952) en sevdiğim filmlerden biridir. İnsanın küçük şeylerden zevk alması gerektiğini, maddi yaşamın manasız… twitter.com/i/web/status/1…--- 2 weeks ago
Son Yorumlar