Arşiv

Posts Tagged ‘Portekiz’

Portekiz II: Porto İzlenimleri

01/08/2024 1 yorum

Önceki yazı

1 Mayıs 2024 Çarşamba sabahı, tüm dünyada olduğu gibi Portekiz’de de emekçilerin bayramı kutlanırken biz Lizbon’daki otelimizden ayrılıp şehrin merkez garı olan Santa Apolonia’ya gittik. Tagus nehrinin kıyısında yer alan gar, şehrin kalbi olan Ticaret Meydanı’ndan sadece bir metro durağı uzaklıkta. Bir Avrupa başkentinin garı olarak gayet küçük, sadece 7-8 platforma sahip. Kapısından girdikten sonra platformumuzu bulmamız birkaç dakika ancak sürdü.

Santa Apolonia Garı
Babam dışarıyı izliyor

Ben biletlerimizi seyahatten önce, Portekiz Demiryolları’nın internet sitesinden almıştım. Trenle seyahat planınız varsa en az bir hafta önce almanızı öneririm çünkü bindiğimiz tren doluydu. Porto’ya hızlı tren mevcut ama süre olarak normal şehirler arası trenden farkı neredeyse yok ve fiyatı da biraz daha pahalı. Ayrıca zaman olarak da bize daha uygun olduğundan normal trene bilet aldık. Tren gayet temiz ve konforluydu, yemek vagonu da vardı ama gitmedik.

Yolculuk normalde 3.5 saat olarak gösteriyordu ama yoldaki çalışmalar yüzünden yaklaşık 1 saat eklendi. Tren yolculuklarını zaten sevdiğimden çok keyif aldım. Trenimiz bir süre Tagus nehrini takip ettikten sonra Portekiz kırsalından geçerek kuzeye yol aldı. Bu sayede Portekiz’in yemyeşil doğasını ve köylerini de tren camı ardından da olsa görme şansını yakaladık. Köyleri, Avrupa’dansa Ege köylerine daha çok benzettik. Daha dağınık, daha düzensiz ama gayet sevimli köyler ile biraz daha büyük kasabalardan geçtik. Porto’ya varmadan 10-20 dakika önce de bir süre Atlas Okyanusu kıyısını takip ettik.

Ara istasyonlarda da seramiklere rastlayabiliyorsunuz
Tren camından Atlas Okyanusu
Daha fazlasını oku…
Kategoriler:gezi yazısı, hayat, Müzik, mekan Etiketler:,

Portekiz I: Lizbon İzlenimleri

30/05/2024 1 yorum

Okyanusların fatihi Portekiz. Avrupa’nın güneybatısındaki İber Yarımadası’nın da güneybatı kıyıları boyunca uzanan küçük bir ülke aslında Portekiz. Ama sadece Atlas Okyanusu’na kıyısı olan bu ufak ülke, nasıl birkaç yüzyıl dünyanın en önemli güçlerinden biri olmayı başarmış? Beni daha da ilgilendiren, o kadar güçten sonra nasıl vasat bir Avrupa ülkesine dönüşmüş?

Seyahat edeceğim bölge hakkında araştırma yapmayı hep sevmişimdir. Ama bu iki soruya cevap bulmak birkaç saatte edinilebilecek bir bilgi değil. Belki de üzerine kitaplar okumak gerek, o zaman bile belki bir argüman sahibi olabilirsin. Bazen soruya muhatap olan bölgeyi ziyaret etmek, bazı kitabî bilgilerden çok daha fazla şey anlatabiliyor.

Ticaret Maydanı’ndan 24 Nisan Köprüsü’ne doğru bakış

Portekiz gezim boyunca da aklımın bir kenarında bu iki soru vardı. O yokuşları çıkarken, şatafatlı kiliselerin yanında virâne yapıları görürken, fado dinlerken, trende yemyeşil çayırlara bakarken… İki yazıyı kapsayacak Portekiz izlenimlerim çıkarımlar üzerinde olacak bu sebeple.

Portekiz ve 3 F

Tarihseverlerin ‘coğrafi keşifleri başlatan ülke’ olarak tanıdığı Portekiz, günümüzde daha çok 3 F’siyle tanınıyor. 20. yüzyılda uzun süre ülkeyi diktatörlükle yöneten Salazar’ın, bu 3 F ile halkını uyuşturduğu kabul ediliyor. İlk F olan futbolun kitlelere olan etkisi malûm. Günümüzde de futbolseverler için Portekiz, Ronaldo ile eşanlamlı neredeyse. Nitekim Lizbon ve Porto’da her semtte resmî bir Portekiz spor mağazası ve neredeyse her dükkânda Ronaldo temalı turistik ürünler satılıyor.

Lizbon’da böyle küçük ama sevimli detaylar da var
Daha fazlasını oku…